Giriş
Teke Yarımadası antik çağda Likya ülkesi idi. Bu yarımadanın engebeli yapısı geçmişte iç bölgelere kara ulaşımını güçleştirdiğinden, ulaşım Arykanda ve Ksanthos vadileri boyunca kuzeye ulaşan yollardan veya kıyıya paralel uzanan bir rotadan yapılmaktaydı[1].
Bay Dağları’nın bir kısmı, Likya’nın güneydoğusundaki Beş Adalar’dan, Kırlangıç Burnu’na (Hiera Akra) kadar sahile paralel uzanarak kuzey yönünde ilerleyip Pamfilya’ya ulaşır. Diğer bir kol ise, Rhodos Peraiası’ndan başlayıp Fethiye Körfezi’nin kuzeyinden, kuzeydoğu yönünde ilerleyerek ikiye ayrılır. Bu dağ sıralarından biri Likya’nın batı sahilleri ile Eşen Çayı (Ksanthos) Irmağı arasında kalırken; diğeri Ksanthos’un doğusundan güneye doğru ilerleyip yarımadanın güney sahillerine ulaşır ve buradan kuzeydoğuya dönerek Alakır Çay’a paralel bir şekilde Pisidya Bölgesi’nden Orta Toroslar’a katılır[2].
Araştırmacılara göre Bey Dağları 2765 km2’lik yüzey su toplama alanına sahip[3] olup, Bey Dağlarının batısında Alakır Çayı, Akçay/Başgöz Çayı (Arykandos), Demre Çayı (Myros), Eşen Çayı (veya Koca Çay – Ksanthos), Nif Çayı (Glaukos) ve Dalaman Çayı (Indos) adlarını taşıyan altı büyük akarsu[4] bulunmakta, Gâvur Çayı, Karaçay ve Göksu (Limyros) olarak adlandırılan çeşitli akarsular da yer almaktadır[5]–[6].
Bey Dağları’nda susuz İmecik’in güneyindeki Erentepe ve Umur Tepe’den çıkan, soldan Gönen, sağdan Akpınar ve Karaağaç suyunu içine alarak Akdeniz’e doğru ilerleyen Alakır Çayı yörenin en uzun (62 km) ve debisi (4.5m³/sn.) en yüksek akarsuyu ise de yöredeki ikinci büyük akarsu Akçay’dır. Alakır Çayı vadisi ulaşım açısından Akçay vadisine oranla daha az kullanışlıdır[7].
Anahtar kelime: Akçay, Arykada, Avlan, Başgöz, Gökbük.
Avlan Gölü ve Akçay (Aedesa) Akarsuyu
Antalya İlinin 110 km batısında 1150 metre rakımlı Elmalı platosu, bölgenin litolojisi olan karbonatlı kayaçların yoğun şekilde karstlaşmasıyla oluşmuş bir polyedir ki bu polyenin güneydoğusunda yer alan Avlan Gölü, Gömbe ’deki karstik kaynaklardan doğup, polyeyi yaklaşık 30 km kat eden Akçay ile beslenmektedir[8]. Kuzey Likya bölgesinin (Mylias) ortasından akan Akçay (Aedesa) Avlan Gölüne dökülür. Bu nehir boyunca Gömbe (Komba), Hacımusalar ( Khoma), belki Kodopa, Avlan Gölü yakınlarındaki Podalia kentleri kurulmuştur[9].
Akçay’ın çıkış yeri, Elmalı ovasının batısındaki Akdağ (Kragos)’dır[10]. Çayın kaynağında 1500/100lt/sn debi vardır[11]. Bu dağın doğu böğründe Yeşilgöl adında oldukça geniş bir göl vardır. Bu gölün 1 km. kadar güneyinde, göl düzeyinden biraz yüksekte çok kuvvetli bir pınar çıkar ve hemen orada çok yüksekten bir şüt yapar. Burasına Uçarsu derler. Dağın üzerine düşen karlar kışın erimediği, her tarafı don tuttuğu için bu pınar kışın kesilir ve baharda akmaya başlar. Yeşilgöl’den açıktan su çıkmasa da, çakıllar arasına batan suları biraz ilerde açığa çıkararak doğuya doğru uzanır. Bu gölün 5-6 km kadar kuzeyinde İkizgöl adında iki göl vardır. İşte bu taraftan da adı üzerinde Subaşı yaylasında çok kuvvetli bir pınar çıkarak doğuya doğru uzanır. Buna Kanlıçay derler. Bu diğerlerinden büyüktür. Bu, Yumru dağ diplerini izler, önce Yeşilgöl ayağını, sonra Uçarsu’yu ve Yumru’nun güneydoğu dibinde birçok gözlerden doğan Sıradon pınarından oluşan Sıradon çayını alır ve oldukça kuvvetli bir çay halini alır[12]. Elmalı ovasının güneyi boyunca uzanan bu irili ufaklı sular ovada Akçay ismini alarak Avlan gölüne dökülür[13]. Avlan gölü çevresindeki düdenlerden yer altına geçen su[14], Elmalı Dağı ve Elbis Dağı’ndan gelen derelerle beslenen Karagöl’ün bir kanalı ile birlikte Elmalı’nın güneyinde Avlan belinin aşağı kısmında Düden’de değişik kaynaklardan yeryüzüne çıkar[15].
Avlan beli aynı zamanda Elmalı ve Finike sınırını da oluşturur. Avlan Beli’yle Finike sınırına giriş yapan Akçay’ın vadisi, güneye doğru dar ve dik bir vadi boyunca, güneye doğru ilerler[16].Teke Yöresinde iç bölgelerle olan kara ulaşımında tek çıkış noktası Akçay vadisidir[17].
Akçay (Arykandos) Başgöz (Gökbük) ve Göksu (Limyros) Akarsuları
Avlan beli itibariyle 36º 31′ 166″K – 30º 00′ 523″D koordinatlarında, 795 m rakımda Finike’nin Arif Mahallesindeki Başgöz dere yatağı içerisinde çok gözlü bir kaynak[18] yer alır. Finike’ye uzaklığı 33 km olan Başgöz Mahallesinde doğduğundan[19] olsa gerekir Akçay bu noktadan sonra Başgöz olarak anılır. Başgöz çayının yıllık yağış alanının[20] 770 km2, yıllık su potansiyelinin de 191 milyon m3 olduğu söylenir[21]. Avlan belinden aşağıda Aykırı Çay, Başgöz ve Badıl suyu[22] kaynaklarının oluşturduğu akarsu, antik dönemde Arykandos olarak bilinmiştir. Arykandos Luvi kökenli bir isimdir. Arykanda’nın Lykia dilindeki adı “yüksek kayalığın yanındaki yer” anlamına gelen Ary-ka-wanda’dır[23].
Arykandos (Arycandus) nehrinden Plinius bahsetmektedir (T59). Nehrin Limyra’da bir nehre aktığını belirtir. Milyas’tan geçen Akçay’ın, Avlan Gölü’nden sonraki devamı gibi duran ve Finike’ye kadar ilerleyen Başgöz Çayı, antik dönemde Arykandos olarak adlandırılmıştır. Eskiden Avlan Gölünden kaynağını alarak, yer altından Myra’nın 30 km kuzeyindeki Alaca ve Beydağları arasına kadar ilerleyip yeryüzüne çıkmaktaydı. Fakat Avlan Gölü, kurutulması sonucunda artık nehre kaynaklık etmez[24].
Arykanda Kenti, Şahinkaya diye bilinen ve ismi de ondan kaynaklanan duvar gibi sarp bir kaya dibinden başlayarak güneye doğru eğimli arazi üzerine kurulmuştur. Kent doğu ve batıdan sarp falezler, kuzeyden de Şahinkaya tepesi ile sınırlandırılmıştır[25]. Aykırı Çay kaynağından başlayarak Şahinkaya dibine kadar gelen Arykanda Kenti, antik dönemde pınarların oluşturduğu akarsuya ve haliyle vadiye de ismini vermiştir[26].
Arykanda’nın su ihtiyacı Başgöz ve Aykırı Çay düdenlerinden sağlanmış, temiz su kentin cadde ve sokaklarından hemen yüzey seviyesine yakın bir şekilde, oluk-kanal veya künklerle taşınırken, caddenin diğer yanından, daha derinden geçirilen oluk ve kanalla pis su kent dışına götürülmüştür. Şehre üç ayrı seviyedeki kanallar ile değişik yerlerden su getirilmiştir. Bunlardan en alt seviyede olanı halen Arif Mahallesi tarafından ark olarak kullanılmaktadır[27]. Büyük kanal 20 cm yüksekliğinde ve 50 cm genişliğindedir[28]. Yer yer çeyrek daire şeklinde kayaya oyularak yapılmıştır. Kaya boşluklarının bulunduğu yerler rektogonal teknikle örülerek geçirilmiştir. Bu kanal, Arif mahallesine karayolu ile 4,5 km’lik uzaklıktaki Başgör (Başgöz) düdeninden Antik Kente su getirmekteymiş. En üst seviyedeki kanal, 5 cm derinliğinde ortalama 10-15 cm genişliğindedir. Bu kanal toplama sular için kullanılmış olup, Bouleuterion önündeki sarnıcı doldurmak üzere yapılmıştır[29].
Arykanda’ya önce 890 m kotundaki Kaptaj pınarından su getirilmiştir. Sonraları artan nüfusunun güneye doğru genişlemesi, tarla ve bahçelerin de bu kısımda bulunması gibi sebeplerle, artan su gereksinimini karşılamak amacıyla, 680 m kotundaki Badıl Pınarı’ndan ikinci bir hattan, 12 cm çapında pişmiş toprak borularla kente su getirildiği anlaşılmaktadır[30]. 36º 31′ 034″ K – 30º 02′ 600″D koordinatlarında, 670 m rakımda içme ve sulama suyu olarak Arif Mahallesi Arykanda kaynağı[31] yer alır.
M.S.2 yüzyıla tarihlenen Arykanda suyolları, Elmalı ve Finike karayolunun Aykırçay lokantasına yaklaştığı yerden itibaren görülür ve batı nekropolünün üst seviyesini yarıya kadar takip edecek şekilde devam eder[32]. Kaya yüzüne oyulmuş bu suyolları gymnasionun batısında yer alan iki büyük sarnıca bağlanır[33]. Antik kentte kişi başına su tüketiminin enaz qenk=20 l/N/gün, ençok qenb=100 l/gün, ortalama ise qort=50 l/N/gün olabileceği tahmin edilmektedir[34].
Arif Mahallesi ile birlikte eğim azalmaya başlar. Bu durum vadide yerleşime ve tarıma imkân sağlar. Arif yerleşim yerinden sonra yer yer dikleşen vadi Yalnız, Gökbük ve Gökçekaya Mahalleleri bölgesinde nispeten geniş ve daha az eğimli bir alan oluşturur. Başgöz Çayı, orta kısımlarda, dar ve derin boğazlarda, Gökbük ismi ile de anılır[35].
Başgöz Çayı, Arykanda’nın batısından, Limyra’nın güneybatısına ilerleyip (Saklısu)[36] ile birleşir. Birleşik olarak Phoiniks (Orta Çağ’da) adı altında Finike Körfezi’ne akmakta idi[37]. Bugünkü ismi Göksu olan ve Limyra kentinden doğan nehir büyük bir ihtimalle Limyros nehridir[38]. İlk defa Beafort, 1810’lu yıllarda Limyros’u doğru olarak teşhis etmiş, nehir ağızının yüklü gemilerin dahi geçebileceği kadar derin olduğunu belirtmiş, kendisi de gemisiyle bu ağızdan içeriye girmiş ve kısa bir ilerleyişten sonra geri dönmüştür. Limyros’un Alakır Çayı olabileceği üzerine görüşler var ise de Alakır Çayı gemi ilerleyişi için uygun değildir[39].
Ovada Başgöz’e karışan Göksu Finike bahçelerinin hemen doğusunda, kuzeyden doğuya doğru uzanan Tocak dağı dibinde doğar. Zengeder (Zengenler Kavağı) diğer adıyla dernek Yeri denen mevkide, yeraltında teşekkül etmiş bir ırmak halinde kuvvetli sular çıkar (7m³) ki söylenceye ve yapılan basit denemelere göre bu pınarın suları Elmalı Düdeni’nden gelir. Muhtemeldir ki bu suya yeraltında bir takım ilaveler de olmaktadır[40]. Antik Limyra Kenti harabeleri içinden iki kaynaktan çıkan suyun birisine Zengeler, diğerine Göksu denir. Başgöz’e yakın kuvvette bir akıma sahip olan Göksu içme suyu olarak kullanılmaktadır[41]. Finike ovasında Göksu’yu tamamen içine katan Başgöz, ilçe merkezinden geçerek denize dökülür[42] ki bu kısım sığ ve daha bulanıktır[43].
Finike ovasının sulanması ve verimli alüvyonlu toprakların buraya taşınmasında Başgöz’ün etkisi çok büyüktür. Antik dönemde Başgöz (Arykandos), Milyas ve kıyı bağlantısını sağlayan çok önemli bir yol güzergâhı belirlemekte idi. Podalia’dan Arykanda’ya, oradan Limyra’ya ve Rhodiapolis’e giden yol Arykandos vadisini izlerdi. Antik dönemde odun ve kereste taşımacılığı için kullanılan bu nehrin günümüzde nerdeyse suyu kalmamıştır. Yakın döneme kadar Limyros’tan daha güçlü bir nehir olan Başgöz’e, Arykandos vadisindeki sedir ağaçları kesilip bırakılmakta ve Finike limanına kadar nakli bu akarsu üzerinden sağlanmakta idi[44].
Başgöz ve Göksu akarsuları Finike bölgesindeki yerleşim, tarım, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin şekillenmesinde etkili olmuştur[45].
Karagöl-Avlan Projesi Taşkın Tesisleri ve Neticesi
1970 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Karagöl-Avlan Projesi Taşkın Tesisleri Planlama Raporu”nun ardından başlatılan proje gereğince 1970 ve 1975 yılları arasında göl sularının akaçlanacağı düdenlerin ve Başgöz Dere Vadisinin ıslahı, Göğü Çayı ve Akçay’ın aşağı kesimlerinin kanala alınması ve diğer kurutma kanalları ile Avlan Tüneli’nin yapımı gerçekleşmiştir. Önce suları bir kurutma kanalı ile Büyük Düden’e ve Avlan Gölü’ne akıtılarak Karagöl kurutulmuş, daha sonra Avlan Beli’ne 5,5 km. uzunluğunda bir yer altı tüneli kazılarak Avlan Gölünün suları doruk hattının güneyindeki Başgöz Dere Vadisine verilmek suretiyle Avlan Gölü de drene edilmiş, antik dönemden bu yana çevresinde birçok uygarlığın kurulduğu, insanların balıkçılık, avcılık, hayvancılık ve çevresindeki tarlalardan nem durumuna göre çeşitli ürünler aldığı Avlan Gölü 1976 ve 1980 yılları arasında kurutulmuş ve neticesinde Avlan ile Akçay vadileri ve çevresinde[46]:
– İklim daha karasal bir yapıya dönüşmüş, kışın yağışlar azalmış, yazlar ise kuraklaşmıştır.
– Yıllık yağış miktarı 1976 öncesi 611,4 kg iken, 1976 sonrasında 457 kg’a düşmüştür.
– Göllerin olduğu dönemde görülen sis ve çiğ, kurutmadan sonra görülmemeye başlamış, bunun neticesinde elma ağaçlarının çiçeklenme mevsiminde don olayları yaşanmış, bu durum elma üretimini olumsuz etkilemiştir.
– Daha önce 5-18 metreden (alüvyon örtüden) çıkan yeraltı suyu 60-90 metrelere inmiştir.
– Toprakta tuzlanma başlamıştır.
– Kuyu açma maliyetleri iki-üç katına artmıştır.
– Halk elma üretimini terk etmiş ve binlerce elma fidanı sökülmüş, nohut ve şeker pancarı üretiminden vazgeçilmiştir.
– Su kuşlarının besin olarak kullandığı “sedir biti” denilen canlı türünün popülasyondaki artışı gölün yamaçlarındaki sedir ağaçlarının kurumasına yol açmıştır.-
– Avlan Beli ile Finike kıyısı arasında akan Başgöz Dere’yi besleyen karstik kaynaklar da büyük ölçüde kurumuş ve Başgöz Deresi’nin suyu %50 oranında azalmıştır.
Gökbük Mahallesi
Finike ilçesi arazisinin büyük çoğunluğu karstik bir yapıya sahip olup, kalker, dağların ana kayası durumundadır. Kalkerin üzerinde gelişen karstik topoğrafya araziye çok arızalı bir görünüm vermektedir[47].
Finike merkezinin hemen batısında kuzey-kuzeybatı istikametinde Alaca Dağ, Arif Mahallesi (Arykanda) kuzeyinde Beydağları ve bölgenin en tenha yerleri olan Cehennem Dağı ile Pancarlı Dağı da kuzeybatıda yer alır[48]. İlçeden iç kesimlere doğru gidildikçe arazinin yapısına paralel olarak nüfus yoğunluğu azalır. Asarönü, Alaca Dağ, Gökçeyaka, Gökbük, Yalnız gibi mahalleler, akarsu vadilerinde nispeten ulaşımın elverişli olduğu ancak nüfus miktarlarının azaldığı yerleşim yerleridir[49]–[50]. Kuzeye gidildikçe yerleşim alanlarının yükseltileri de artmaktadır. Arif, Yalnız, Gökbük, Çayiçi ve Yuvalılar mahalleleri Aykırı Çay vadisinde vadinin yamaçlarında yayılma göstermiş yerleşim alanlarıdır[51].
Gökbük mahallesine kadar tek tük evler ve küçük tarım alanları karşımıza çıkmaktadır. Daha az tarımsal faaliyetlerin olduğu, daha çok ormanlık alana yerleşilmiş görünümü veren bu mahallenin güney istikametine gidildikçe vadi daralır. Dik kayalıkların yanından araziye uyum sağlayarak devam eden bu vadi, Turunçova mahallesi sınırlarının kuzeydoğusundan Finike ovasına açılır[52].
Gökbük mahallesi tahtacı yerleşim birimleri arasında gösterilmektedir[53]. Bilindiği üzere tahtacılar ağırlıklı olarak Akdeniz ve Ege Bölgesi’ne yerleşmiş, ormanlık yörelerde yaşayan ve ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevi Türkmenlerdir[54]. Aleviliğin kültürel temelini oluşturan Şamanizm’den kalma izler taşıyan ve birlik, beraberlik, sohbet anlamı taşıyan binlerce yıllık bir gelenek olan “Pıngıdık” oyunu, Türkiye’de sadece Gökbük’te yaşatılmaktadır[55]. Finike’deki Hızırkâhya, Baymak, Turunçova Menevşelik mahalleri ilçedeki diğer Alevi yerleşim mahalleri arasında yer alır[56]–[57].
Gökbük hep göründüğü gibi öyle yeşillik, içinden çay akan, balıkları, doğa güzelliği olan bir Gökbük değildir sadece. Gökbük’ün de sorunları vardır[58]. Gökbük Mahallesi Başgöz Çayı üzerinde halen Kapıçay Barajı inşa edilmektedir. Baraj tamamlandığında, brüt 18.700 dekar tarım arazisinin sulama suyu ihtiyacının karşılanıp, ülke ekonomisine yıllık 47.423.200.-TL katkı sağlayabileceği ve bu baraj sayesinde 2.244 kişiye istihdam yaratılacağı öngörülmektedir[59].
– / –
Kaynakça
[1] Magie, D.(1950) Roman Rule in Asia Minor, I-II, Princeton 1950, s.519.
[2] Dinç, S. (2008). Hellenizm Ve Roma Çağları Likyası’nda Sympoliteia’lar. Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı. İstanbul, s.3.
[3] Çakır, B. (1998). Batı Toroslar Karstik Boşalımlarının Kloroflorokarbon (CFC) Esaslı Yeraltı Suyu Geçiş Zamanlarının Belirlenmesi. Yüksek Lisans. Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği, Ankara.
[4] Dinç (2008, s.3)
[5] Arık, S. (2011) Finike (Antalya) Beydağları Formasyonu’nun Mermer Olarak Kullanılabilirliği Ve Ekonomik Önemi. Yüksek Lisans Tezi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta,s.4.
[6] Karakuş, A. (2014). Finike İlçesinin Coğrafi Etüdü. Yüksek Lisans Tezi. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya Anabilim Dalı. Isparta, s.13-14).
[7] Çakır (1998).
[8] Çevre ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, 01.02.2006 tarih ve B.18.0.SGB.0.03-02/610.01-80-113 sayılı yazısı. (TBMM’nin 27.12.2005 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-17569 sayılı yazısına istinaden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılan cevap).
[9] Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2005) Kemer-Kumluca-Finike Kültür Envanteri. İl Özel İdaresi Yayınları 2005/2. Siyah Grafik ve Matbaacılık Ltd.Şti. Antalya, s.9.
[10] Saraçoğlu, H. (1990). Bitki Örtüsü Akarsular ve Göller, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, s.183
[11] Karakuş (2014, s.19-20).
[12] Saraçoğlu (1990, s.183).
[13] Arık (2011, s.4).
[14] Karakuş (2014, s.14).
[15] Antalya Valiliği (2005, s.23).
[16] Karakuş (2014, s.14).
[17] Arık (2011, s.3).
[18] Çağlan, D.C. (2011). Antalya Ve Burdur İllerinde Yayılış Gösteren Hydrobioidea Üstfamilyası (Gastropoda, Prosobranchıa) Türlerinin Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı, Burdur, s.24.
[19] Dünden Bugüne Antalya, 2.Bölüm. Coğrafi Durum, s.72.
[20] Saraçoğlu, Ö. (2002). Düşük Akım Hidrolojisi Ve Akdeniz Bölgesi’nde Uygulanması. Yüksek lisans tezi.s.50. Batı Akdeniz sularında 808 nolu istasyondaki 30 yıllık yağış gözlemleri çerçevesinde.
[21] TBMM, 22.11.2007. Su Potansiyeli. B:24., s.537.; T.C. Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü. (2008). Antalya Tarımsal Kuraklık Eylem Planı (Takep). Antalya, s.19.
[22] Karakuş (2014, s.19-20).
[23] Bayburtluoğlu, C. (2003). Yüksek Kayalığın Yanındaki Yer. Arykanda. İstanbul: Homer Kitabevi.
[24] Onur, F. (2002). Lykia Hidrografisi. Yüksek Lisans Tezi. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü. Antalya, s.26.
[25] Antalya Valiliği (2005, s.139)
[26] Türk, S., Kaya, B.ve Baykan, O. (2008). Batı Akdeniz (Likya) Tarihi Yerleşim Merkezlerinin Su İletim Sistemleri. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen Ve Mühendislik Dergisi C: 10 S: 3 s. 46.
[27] Antalya Valiliği (2005, s.139)
[28] Türk, Kaya ve Baykan (2008, s. 46).
[29] Antalya Valiliği (2005, s.144).
[30] Türk, Kaya ve Baykan (2008, s. 46).
[31] Çağlan (2011, s.24).
[32] Antalya Valiliği (2005, s.144).
[33] http://www.adrasan.org/arykanda-arif-aykircay.html (16.08.16)
[34] Türk, Kaya ve Baykan (2008, s. 46).
[35] Onur (2002, s.26).
[36] Karakuş (2014, s.19-20).
[37] Onur (2002, s.26).
[38] Aynı (2002, s.53).
[39]Aynı (2002, s.53).
[40] Karakuş (2014, s.34).
[41]Aynı (2014, s.19-20).
[42] Arık (2011,s.4).
[43] Karakuş (2014, s.19-20).
[44] Onur (2002, s.26).
[45] Karakuş (2014, s.19-20).
[46] Çevre ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, 01.02.2006 ve 113 sayılı yazı.
[47] Karakuş (2014, s.14).
[48]Aynı (2014, s.12.
[49]Aynı (2014, s.64).
[50]Aynı (2014, s.64).
[51]Aynı (2014, s.72).
[52]Aynı (2014, s.19-20).
[53] Coşkun, B.Ç. (2013). Tahtacılar ve Tahtacı Ocaklarına Bağlı Oymakların Yerleşim Alanları. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, s.48
[54] Erdoğan, C. (2011). Antalya’daki Alevilerin Siyasi Eğilimleri. Yüksek Lisans Tezi. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı. Antalya, s.12 dip not 2.
[55]Aynı (2011, s.24)
[56] Eröz, M. (2014). Türkiye’de Alevilik-Bektaşilik. Ötüken, S.27.
[57] Erdoğan (2011, S.12)
[58] Aydın, A. (2004). Halk Ozanı Kaya Özlük (Keskinli Âşık Haydari)’le Söyleşi. Antalya. 02.06.1999. www.hbvdergisi.gazi.edu.tr/index.php/TKHBVD/article/download/702/692 (13.08.2016)
[59] Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü. Finike Kapıçay Barajı’nda Çalışmalar Devam Ediyor. http://www. milliyet.com.tr/finike-kapicay-baraji-nda-calismalar-antalya-yerelhabe r-1446576/ (13.08.2016).
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
“Akçay (Arykandos) Vadisi ve Gökbük Kanyonu” başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Mürşidin Demircan’a aittir ve makale, yazarı tarafından (http://www.mursidindemircan.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.