24.07.2016 Pazar günü sabah saat 08.00 itibariyle Antalya’dan araçların hareketine müteakiben Isparta İli Sütçüler ilçesine varıldığında saat 10.00’nu geçmiş idi.
İlçede verilen kahvaltı molasından sonra, Çürük mevkine ulaşıp yürüyüşe başlandığında saat 11.07 olmuş ve hava da epey bir ısınmış idi. Başlangıç noktasında, epey uzağa sağ istikamete bakılınca, yaklaşık 1050 m rakımda yerleşik Sütçüler İlçesinin binaları görülüyor ve grupta bazılarımız, kalabalık şehrin yaşam belirtilerinden ırak bu ilçenin, durgun bir yaşamı olabileceği hakkında mırıldanıyordu. Biz kentlilere bu durgun yaşam artık bir özlem ise de Sütçüler yeşil orman içinde uzaklardan hoş bir mekân olarak gözüküyordu.
Etkinlik “San Paul Yürüyüş Parkuru” olarak bilinen güzergâhın, Çürük – Yazılıkanyon arasındaki mesafe olmakla, Çürük mevkindeki orman yolunda yaklaşık 30 dakika yüründükten sonra sağa denk gelen bir patikaya geçildi ve ilerideki dik yamacın eteğine yaklaşık on dakika yürümekle ulaşıldı. Yamaç zemini kayaç olmakla, patikası çarsak idi ve bazı noktalarda kayaların üzerine de çıkmayı gerektirmiştir. Bir saatlik kadar epey dik bir tırmanış neticesinde saat 12.25’te düzce bir alana ulaşıldı ve burada önceki molalara nazaran biraz daha uzun mola verildi. Bu noktadan kuzeye bakıldığında Sütçüler çevresindeki orman, yüksek tepeler ve uçurum kuş bakışı gözlenebiliyordu. Mola noktasından sol istikamete hareketle, fazla sürmeden Karacaören Baraj Gölet’inin izlenebildiği manzara terasına ulaşıldığında saat 12.47 olmuş idi. Fotoğraf molası ve müthiş manzara izlencesine müteakip, sol aşağıya doğru inişe geçildi.
Manzara terasına yakın noktadaki kayaç üzerinden aşağı doğru yan teknik geçiş gerekti.
İniş noktasına tek ip çekilerek sporcuların tamamı saat 13.20’de kayaçtan indiler. Bu yöndeki parkur işaretleri de sol istikameti işaret ediyordu.
Çarsak zeminin neticesinde yüksek çam ağaçlarının başladığı küçük bir kayaç terasa ulaşıldı ki ormandan ağustos böceklerinin çıkardığı o müthiş ses dalgası yükseliyor ve tatlı bir rüzgâr esintisi ile kulaklara ahenkle tınlıyordu.
Ormandaki işaretli patikadan inişe başlanmış, aşağılarda Yazılıkaya Kanyon yönünden, akan suyun sesinin de işitilebildiği bir yerde, orman içinde kısa bir mola verilmesi gerekmiştir ki iniş yönünde, zemin tamamen çam kozalak ve yaprakları ile kaplı, epey dik bir yamaçtan gerçekleşmekteydi.
Molanın akabinde sporcular, kendilerini soğuk suya atabilmenin heyecanıyla, seri adım atmaya başlamışlar ve kaynağa ulaşanlar, tereddüt etmeden kendilerini serin suya bıraktıklarında saat 15.00 olmuş idi.
Suya girmek çıkmak yaklaşık yirmi dakika sürmüş, Yazılıkaya Kanyonunda Çandır Köyü istikametine suyun aşağı akışı istikametinde yaklaşık iki kilometre daha gidilmiştir.
Bu tarihi yazıta yakın ahşap köprü yanında dik kaya duvardan kanyonu su üzerinden karşı kayaca aşmak için ip çekilen nokta gelir ki bu geçiş mahallinden sonra takip edilecek yolun nihayetinde TDF kamp alanı gelir. Buradaki düzlükte mola verilebilir, dileyen akarsuda yüzebilir. Kamp alanına komşu olan hemen yakındaki alabalık üretim tesisinden balık temin edilebilir. Bugünkü yürüyüş sona erdiğinde saat 16.00’yı geçmiş idi.
Saat 17.00 itibariyle araçlara binilip Antalya’ya dönüşe geçildi.